in sight

English-Turkish Translation

  1. (a) görünürde, göz önünde, gözle görünür.
    Land is in sight: Kara görülüyor. (b) yakın.
    peace
    in sight at last 2 years of war.
    be in sight of: görebilmek.
    keep in sight = not let out of one's sight: gözden kaçırmamak/uzaklaştırmamak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

come in sight
görünmek Verb
heave in sight
(gemi) görülecek mesafeye girmek Verb
insight
kavrayış, vukuf, anlayış, bir şeyin içyüzünü/esasını anlama/kavrama, künhüne vakıf olma.
have an insight:
çabuk kavramak, içyüzünü bilmek/görmek.
He has an insight of computer science.
Noun
insight
feraset, nüfuzu nazar, bir şeyin içyüzünü/bir insanın huyunu çabuk kavrama yeteneği.
a man of insight:
anlayışlı/ferasetli/nüfuzu nazar sahibi kimse.
Noun
insight
firaset Noun
insight
vukufiyet Noun
not in sight
görünürlerde yok Adverb
come in sight of land
kara görünmek Verb
find favor in someone's sight
birinin gözüne girmek.
in my own sight
kendi fikrime göre
in the sight of
gözünde, nazarında, gözü önünde.
in the sight of Allah
Allah indinde Adverb, Religion-Faith
English-Turkish phrases from Zargan's own database